Romantik Yolda Bisiklet Turu: Münih

Bir önceki yazılarımızda size bu tura nasıl hazırlandığımızdan kısaca bahsetmiş ve özet yazımızda da tura dair kısa notlar iletmiştik. Şimdi ise mümkün olabildiğince detaylı olacak şekilde, tur nasıl geçti, nerelerde konakladık, nerelerden geçtik, yaşadığımız zorluklar nelerdi hepsinden bahsetmeye çalışacağız.

Yazıda oteller ve restaurant’ları linkledik, üstlerine tıklayarak booking veya tripadvisor üzerinden bilgi alabilirsiniz.

Bu turda herşeyi tüm zaman sıralamalarıyla, diğer yazılarımızdan biraz daha farklı olarak yazacağız, umarım keyifle okursunuz.

Diğer yazıdan bildiğiniz üzere otel rezervasyonlarını önceden yapmış, böylelikle günlük pedal çevirme hedeflerimizi önceden belirlemiştik. Genellikle sabah saat 10:00-11:00 civarında çıkıyor, akşam 18:00 gibi konaklayacağımız otele varış yapıyorduk.

Bu yazıda bunlardan bol bol bahsedeceğiz ve inanın anlatırken yada okurken komik ve eğlenceli gelse de zaman zaman şoka girip ne yapacağımızı bilemediğimiz bazı anlar yaşadık ve o anlar komik olmak bir yana nasıl başa çıkacağımızı bilemediğimiz bir kabus gibiydi 🙂

İngiliz Bahçesi – Münih

Münih’e varış:

Sabah saatlerinde önceden ayarladığımız taksinin gelişiyle bisikletlerimizi ve çantalarımızı taksilere yerleştirerek Sabiha Gökçen Havaalanı’nın yolunu tuttuk. Taksilere diyorum çünkü, katlanır dahi olsa iki bisiklet olduğunda taksiye sığmak biraz zor oluyor, taksiciyle bir önceki gün konuşmamıza ve büyük araç göndermelerini talep etmemize rağmen, küçük araç göndermişler ve biz bu nedenle ikinci bir taksiyi hem beklemek hem de ona ekstra para ödemek zorunda kaldık.

Taksiye kızgınlığımızı bir kenara bırakırsak, havaalanına varış yaptığımızda ilk olarak yurtdışı çıkış harç pullarını aldık ve ardından bisikletlerin kutuda bile olsalar streç filmle kaplanması gerektiğini söylediklerinden bisikletleri kaplattık. Bisiklet için biletleri aldıktan sonra kiosklara giderek hem çantamızı hem de bisikletleri teslim ettik. Başına bir şey gelir mi diye oldukça endişe ettiğimizi itiraf etmeliyim. Sonrasında zaten pasaport kontrolden ve güvenlikten geçerek uçuş saatinizi bekledik.

Bisikletlerini yanında götürecekler için, daha fazla detay şurada:

https://www.dreamtravelshoot.com/single-post/romantikyolhazirlik

Bu arada İstanbul Sabiha Gökçen – Münih arası yaklaşık 3 saat sürüyor. Münih Havaalanı’na indiğimizde uzun pasaport kontrol kuyruğunda beklerken açıkçası bisikletlerin gelip gelmediğinden bile emin değildik. 🙂 Kontrolden geçtikten sonra bagaj alım kısmına gittiğimizde bisikletleri göremeyip bir anlık ufak bir panik yaşasak da oradaki yetkiliye sorduğumuzda bize bisikletlerimizin olduğu yeri hemen gösterdi ve teslim etti. Bisikletlerin sapa sağlam olduğunu gördüğümüz an büyük bir oh çektik.

İngiliz Bahçesi

Bisikletleri teslim alır almaz açmak istemedik, o nedenle çantalarımız ve bisikletlerimizi bir arabaya koyup metroya doğru ilerlemeye başladık. Metroda ve trenlerde bisiklet için ekstra para ödemeniz gerekiyor ve bir çoğunda bisikletle bilmeniz için ayrı vagonlar var. Biz bisikletlerimiz kapalı olduğu için bisikletler için ekstra para ödemedik, havaalanından metroya binip otelin bulunduğu istasyona kadar gittik. Havaalanı – Münih biletleri için kişi başı 10,8 EUR ödedik.

İstasyondan çıktığımızda ise artık bisikletleri açmamız gerekiyordu, üstelik yağmurun yağması işimizi biraz zorlaştırsa da bisikletleri açar açmaz çantaları arkasına yükledik ve otelin yolunu tuttuk. Asıl vaktimizi Münih’te geçirmeyeceğimiz için Münih’in merkezinde değil hem tren istasyonuna yakın hem de daha sakin ve ucuz bir yer tercih ettik kaldığımız otelin linkini buraya bırakıyoruz. Otele 1 gece 2 kişi için kahvaltı hariç 64 EUR ödedik.

B&B Hotel München City-Nord

Eşyalarımızı bisiklet turuna uygun şekilde düzenledikten sonra onları odada bırakıp Münih’te dolaşmaya başladık. Hava yağmurlu olsa da yanımızda yağmurluklarımız olduğundan İngiliz Bahçesi’ne girip ağaçların arasında bir müddet bisiklet sürdük.

Zaten son günümüzü de Münih’te gezmeye ayırdığımızdan ilk gün sadece bisikletle sokaklar arasında dolanmak ve yemek yiyecek bir yer bulmak istedik.

Viktualienmarkt’ta aslında çorbadan sandviçe atıştırabileceğiniz bir çok tezgah oluyor ancak gittiğimiz saatte çoktan kapanmıştı. Biz de çok aç olduğumuzdan hemen köşesindeki Sterier Am Market Munich isimli restaurant’a girdik. Bu arada restaurant’ın hemen karşısında bisikletleri park etmek için bir alan vardı, bisikletleri de oraya kilitledik.

Saat geç olmaya başlamıştı o nedenle salata ve çorba söyledik, çorbası lezzetli salatası ise oldukça büyüktü. O gün Euro 2016 çeyrek finali vardı ve Almanya – İtalya arasında olunca restaurantta coşkulu bir kalabalık vardı J Biz sakin bir yerinde oturduk, yemeklerimizi yiyip otele döndük. Bu arada 2 çorba 2 salata ve 1 büyük suya 50 EUR gibi gereksiz bir para ödedik.