24 Saatte Lyon
Herkese merhabalar, Öncelikle bu yazıda sizlere Fransız mutfağından, nefis şaraplardan, şahane restoranlardan ve gece için eğlence mekanlarından bahsedemeyeceğim:) Sanırım 3 sebebi var:)
1 – Fransız mutfağı bizim çok bayıldığımız bir mutfak değil
2 – Atlas yüzünden Lyon’daki tek gecemizde de otele döndük, bir şeyler içemedik.
3 – Zaten sabahlara kadar çıkıp eğlenelim meraklısı değiliz:)
Bu yazıda sizinle paylaşabileceğim şey, eğer sadece kısıtlı zamanınız var ise Lyon’da neler yapabilirsiniz, Lyon’da ulaşım konusunu nasıl halledersiniz, biz neler yaptık nerelerde kaldık bunlardan bahsedeceğim. Umarım işinize yarar şeyler bulabilirsiniz. Bu arada sorularınız olursa seve seve yanıtlayacağımızı da bilmenizi isteriz.
NASIL GİTTİK? ŞEHİR İÇİ ULAŞIM NASIL?
Lyon’a artık Pegasus ve Türk Hava Yolları ile direkt uçabilirsiniz. Uçuş süresi yaklaşık 2 saat 45 dk. Biz Sabiha Gökçen’den Pegasus ile seyahat ettik. Bu arada otobüs ve tren ile de başka yerlerden ulaşma şansınız var, onlarla direkt Perrache istasyonu’na varabilirsiniz. Gelelim Lyon’la ilgili en çok şaşırdığımız kısma: Lyon Saint Exupery Havaalanı’ndan şehir merkezi’ne ulaşabilmek için çok ve ucuz bir seçeneğiniz yok. Gitmeden önce yaptığım bir çok araştırmada karşıma ya Rhone Express yada taksi çıktı. Her ne kadar ben kalacağımız otele en yakın istasyon olan Perrache Garı’na giden FlixBus gibi bir otobüs arasam da onu bile bulamamıştım gitmeden önce. Yine de bir umut, Lyon’a inmeden Rhone’ye bilet almayalım bir bakalım dedik. Havaalanından çıkmadan önce ilk işimiz danışmaya bunu sormak oldu. Ancak aldığımız cevap aynıydı: Taksi ve Rhonexpress. Rhone’ye niye binme heveslisi olmadık en baştan beri: kişi başı 15-16 Euro gibi bir ücreti var çünkü! Anladığımız kadarıyla gitmek için bir seçeneğiniz de (eğer kullanırım derseniz) BlaBlaCar yada Uber benzeri seçenekleri de kullanabilirsiniz. Siz yine de gitmeden Flixbus, Ouibus gibi seçeneklere bir kez daha bakın, direkt değil ancak aktarmalı olarak ulaşabilirsiniz gibi duruyor. (Bizde çocuk ve çok eşya olunca minimum şekilde aktarmayla gitmek istedik hep.)
Bize de haliyle paşa paşa Rhonexpress’i kullanmak kaldı. (Sonradan fark ettik ki, Rhonexpress’ten sonra da başka bir şeye binmek gerekiyor otelin oraya, keşke taksiye binseydik falan dedik. O yüzden 2+ kişiyseniz taksi çok mantıklı olabilir) Şimdi Rhonexpress için önce havaalanından çıkıp yolun az ilerisinde soldaki gara girmeniz gerekiyor. Daha sonra kapılardan geçince Rhonexpress’in bilet otomatlarını bulabilirsiniz. Otomattan bileti aldıktan sonra (Internette çok ufak bir farkla daha ucuz, illa Rhonexpress kullanacağım diyenler internetten alabilirler.) Rhonexpress kişi başı (25+ yaş) 16,3 Euro, gidiş dönüş alıyorsanız daha ucuz oluyor. İnternetten alırsanız kişi başı 15,2 Euro’dan biletlerinizi alabilirsiniz. Diyelim biletleri aldınız Rhonexpress’i bulmak bizim için de o kadar kolay olmadı. Zaten otomatları bulmak bile zamanımızı almıştı 🙂 Otomatları karşınıza aldığınızda solda otobüslere doğru çıkan bir kapı göreceksiniz.İşte o kapıdan çıkar çıkmaz hemen sağa döndüğünüzde merdiven ve asansörü göreceksiniz. Aşağıya indiğinizde de muhtemelen bir Rhonexpress yolcu alımına hazır şekilde bekliyor olacak. Her ne kadar pahalı da olsa yarım saat civarında bir yolculukla Lyon Part-Dieu garına varıyorsunuz.
Ancak burası esas gezilecek bölgelere yakın olmadığından, oteliniz de şayet o bölgelerdeyse tramvayla gitmek çok daha uygun olacaktır. İndiğiniz yerden binemiyorsunuz hemen. O yüzden karşıdaki gara girip, garın sonundaki çıkıştan çıkıp T1 tramvayına binmiştik biz Perrache yakınlarındaki otelimize gitmek için. Sizler için metro-tramvay haritasını çekmiştim, aşağıya ekleyeceğim. En uygun olan hat hangisiyse onunla gidebilirsiniz. Tramvay istasyonundaki otomattan biletlerinizi alabilirsiniz. Gün içerisinde sürekli toplu taşıma kullanacaklar belki daha uzun süreli biletleri alabilirsiniz. Biz sürekli binmeyeceğimiz için tek yön bilet aldık: kişi başı 1,90 € idi.
Alttaki fotoğraflarda sağa ilerlerseniz sırasıyla ulaşım hatları, füniküler ve bilet fiyatlarıyla ilgili bilgi bulabilirsiniz:
Lyon’da kaldığımız gün boyunca sadece bir kere fünikülere bindik o da tepeye çıkmak içindi, sonra anlatacağım. Her yere yürüyerek gidip gelebildik ama gördüğümüz kadarıyla metro tramvay ağı hiç de fena değildi. Bir diğer ulaşım aracı olarak kullanabileceğiniz şey ise Lime Elektrikli Scooter’lar. Biz Lyon’da deneyememiştik ama herkes her yere onlarla gidebiliyordu, tavsiye ederiz. Bisikletten daha pratik ve daha az yorulacağınız bir ulaşım şekli.
NEREDE KALDIK?
Biz Lyon’da sadece bir gün geçirip Perrache’dan başka bir şehre gitmek üzere otobüse bineceğimiz için, oraya yakın olmasını istedik. Hem uygun fiyatlı hem de Atlas’la kalmaya müsait olabilecek bir otel araştırmalarım sonucunda. Daha önce Almanya’da da kaldığımız B&B Hotel Lyon Centre Berthelot’ta kaldık. Rezervasyonu Booking.com üzerinden yaptık, biz kahvaltısının nasıl olduğunu bilemediğimizden (önceliğimiz Atlas’a uygun bir şeylerin olmasıydı) sadece oda rezervasyonu yaptık. Ancak ertesi gün kahvaltıda meyve, yoğurt, çırpılmış yumurta gibi şeyleri görünce 2 kişilik kahvaltı da aldık, böylelikle kahvaltı için bir yer aramak zorunda kalmadık. Kahvaltısı da kişi başı 6.85 euro civarındaydı.
Bu arada otelin girişinde mikrodalga var, biz Atlas’ın mamasını yaparken suyu ısıtmak için kullandık, rahat ettik. Otelin konumundan yana pek sorun yaşamadık. Perrache’a yakın olması avantaj oldu ancak old town kısmına daha yakın yerde kalmak isteyenler için de alternatifler var.
NELER YEDİK?
Bu kısma sizleri mutlu edecek şeyler yazmayı dilerdim ama en başta da belirttiğim gibi maalesef bir şeyler yiyip içmeye çok vaktimiz olmadı. Zaten Lyon’a pazar günü öğlen vardığımızdan, neredeyse bütün marketler bile kapalıydı. Biz de çok aç olduğumuz için bulduğumuz ilk açık yere girdik. Rue Victor Hugo üzerindeki Chez Jules Boulangerie Victor Hugo açık 3-5 yerden biriydi. Tanesi 4,9 euro civarına devasa tavuklu sandviçlerden aldık, yedik. Hem oldukça lezzetli hem de doyurucuydu. Hem de genel olarak Lyon’da kruvasanların bile 2-3 euro civarında olduğunu okumuştuk ki burada fiyatlar nispeten daha uygundu. Bizi o kadar doyurdu ki bu sandviç akşam yemeği yiyemedik, gerçi akşam yemeği saatinde de otele dönmemiz gerekmişti. Bu arada özellikle Old Town’da yada diğer adıyla Vieux Lyon’da bir çok restaurant görebileceğiniz gibi masa sandalyelerini şu şekilde topluyorlar ve akşam belli bir saate kadar açmıyorlar.
Bir de birer bira içtik sadece Lyon Katedrali’nin hemen yanındaki açık alanda o kadar. Onda da zaten Atlas uykusu geldi ve acıktı diye mızırdanınca apar topar kalktık. Sadece Vieux Lyon’da değil ortadaki adada (en azından benim için ada orası:)) ara sokaklarda da değişik restaurantlara denk gelebilirsiniz.
NERELERİ GEZDİK?
Bizim toplamda 24 saatten az vaktimiz vardı, haliyle her yeri görme şansımız olmadı. Siz de bizler gibi kısıtlı süre için ordaysanız rehberimiz size fikir verecektir muhakkak. Önem sırasına göre değil bizim gezdiğimiz sıraya göre yazıyorum.
1 – Passerelle Saint-Georges Kırmızı renkli bu köprü ortadaki ada:) ile Vieux Lyon’daki Saint-Georges kilisesi’nin o tarafa çıkıyor. Bu köprü yalnızca yayalar için yapılmış bir köprü.
2- Basilique Notre Dame de Fourviere Bu bazilikaya çoğu kişi arka tarafından görünen şehir manzarası için gidiyorsa da manzarası beni o kadar da kendine hayran bırakmadı. Ama bazilikanın içi gerçekten muhteşemdi. Ancak ne yazık ki içeride fotoğraf çekimine izin vermedikleri için sizinle sadece dışına ait fotoğrafları paylaşacağız. 1800’lü yıllarda inşa edilen ve Meryem Ana’ya adanan bu bazilika “dua eden tepe”nin üzerinde inşa edilmiştir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Buraya ulaşmak için en mantıklı yol füniküler gibi, aksi takdirde çok yorucu olabilir. Vieux Lyon durağından F2 numaralı fünikülere binerek Fourviere’e ulaşabilirsiniz.
3 – La Jardin du Rosaire Bazilikayı gezdikten sonra Vieux Lyon’a doğru yokuş aşağı inerken gördüğümüz bu park bizim için dinlenmeye, Atlas için meyve yeme saatine uygun bir yer oldu. Bir sürü güllerin, değişik çiçeklerin dikili olduğu, sakince oturup kitabınızı okuyabileceğiniz, bir şeyler atıştırabileceğiniz bir park. Hemen bazilikanın alt kısmında bulunuyor. Kuş sesleri de cabası:)
4 – Vieux Lyon Her şehirde olduğu gibi Lyon’un old town kısmı da çok hoş. İnsan sokaklarında gezerken kendini orta çağ döneminde gibi hissediyor. Bazilikadan aşağı inen yolda bu bölgeye kestirmeden çıkan bazı uzuuun merdivenler var keyifle inilesi. Tabi biz de puset olunca o ihtimalleri hep eledik:)
Old Town, Fourviere tepesi ve Saône Nehri arasında yer almaktadır. UNESCO Dünya Mirasları arasında yer alan bu bölge, Saint Paul, Saint John ve Saint George olarak 3 kısma ayrılmıştır.
5 – Lyon Katedrali Biz içerisine girmedik ama Vieux Lyon’da ufak bir meydanda yer alıyor. Bu katedralin en önemli özelliği kuzey tarafında yer alan astronomik saatmiş. Saat 12:00, 14:00, 15:00 ve 16:00’da çalıyor. Giriş ücretsiz. Altta bulunduğu meydanın fotoğrafını görebilirsiniz.
6 – Pont de l’Universite Sabah otelde kahvaltımızı ettikten sonra otobüse binmeden önceki zamanımızı çok verimli kullandık bence:) Önce bu köprüden geçerek yine 2. Bölgeye geçtik. Bu köprü hem yaya hem de araç trafiğine açık köprülerden bir tanesi.
7 – Flower Tree 85 tane çiçekten meydana gelen bu Flower Tree, Koreli bir sanatçı tarafından yapılmış ve 2003 yılında Lyon’daki bir bienalde sergilenmiş ve 2007’den beri de şimdiki yerinde durmakta.
8 – Place Bellecour Flower Tree’yi arkanıza alıp fıskiyelern ve saatin yanından geçerek Bellecour Meydanı’na ulaşıyorsunuz. Tam ortasında 14. Louis’in heykelinin bulunduğu bu meydan, Lyon’da gördüğüm en büyük meydandı. Zaten sadece Lyon’un en büyük meydanı olmakla kalmayıp, Fransa’nın da 3. en büyük meydanı olma özelliğini taşımaktaymış. Buranın bir diğer özelliği ise Lyon’daki gezilecek yerlere ait mesafe hesaplamalarında Lyon’un 0. Km’si olarak baz alınmasıdır.
9 – Place des Jacobins Buradan çıkıp Rue Gasparin’i geçerek Place des Jacobins’e ulaşabilirsiniz. Tam ortasında hoş bir fıskiye yer alan bu meydana devasa reklam panoları yerleştirilmiş.
10 -Court of Appeal of Lyon Jacobins fıskiyesini geride bırakıp Old town bölgesine geçtiğinizde sizleri devasa bir mahkeme binası karşılıyor. İçine giriliyor mu bilemiyoruz. Biz yanındaki Rue de Palais de Justice’e doğru devam ettik.
Bu noktadan sonra kendimizi muralları görmeye adadık:) İlk mural – ünlü mü bilmiyoruz ama Quai de Bondy ile Rue François Vernay’ın köşesinde bir dondurmacının üstünde yer alan mural.
11 – Fresque des Lyonnais Passarelle Saint Vincent Köprüsü’nden geçerek tekrar 1. Bölgeye dönüyoruz, nehrin kenarından az daha ilerleyince bu en meşhur murallardan birini göreceksiniz. Bu muralın olduğu yerde irili ufaklı başka murallar da göreceksiniz. Bazılarını aşağıya ekliyorum.
12 – Mur des Canuts Belki de en meşhuru, o yüzden gitmesi en zahmetli olan da bu:) Hayatta bu kadar tepede olacağı aklımıza gelmezdi, üstelik de merdivenlerin hiç birinden çıkamayıp, yolu uzata uzata çıkmamız gerekti. Eğer gitmeyi planlıyorsanız yolu baştan bilin de öyle gidin istedim:)
13 – Jardin de l’esplanade de la Grande-Côte Mur des Canuts’u gördükten sonra bu parkın içinden geçip bir doz yeşilliğimizi alarak dönüş yoluna geçtik. Gidemediğimiz ama merak ettiğim diğer murallar: – Fresco “The library of the city”,
– Tony Garnier – Urban Museum
Şuraya bir de vakitsizlikten gidemediğimiz diğer yerleri ekleyerek bu rehberi sonlandıralım. – Le Petit de Musee de Guignol Kendisi bir kukla müzesi olup, girişi 5 Euro. Vieux Lyon bölgesinde bulunuyor.
– Musee Cinema & Miniature Burası da aynı şekilde Vieux Lyon’da bulunuyor, giriş ücreti 9,5 Euro. Vaktimiz kısıtlı olduğumuz için giremedik.
– Memorial National de la Prison de Montluc Burası şehir merkezinden, eski şehir kısmından görece oldukça uzak. Pazar, pazartesi ve salı günleri kapalı sanıyoruz ki.
– Musée des Beaux-Arts de Lyon Paris dışındaki en büyük Fransız Müzesi olma özelliğini taşıyor. Vaktimiz olmadığı için gidemediğimiz yerlerden bir tanesi.
– Place des Terreaux
– Place de la Comedie
– Lyon National Opera
– Fontaine Bartholdi
Malesef gittiğimiz hangi meydan olduğunu hatırlamıyorum ama bir tanesi tadilattaydı, o nedenle o tarafı detaylı gezemedik.
Son olarak bizim vakit bulup da şansımızı deneyemediğimiz meşhur tünellere denk gelip de, görürseniz bize yazmayı ihmal etmeyin 🙂