KARTEPE KAYAK MERKEZİ,  MARMARA

Kartepe Kayak Merkezi hakkında bilmeniz gerekenler

Merhabalar;

 

Yıllarca ortopedi doktoru tarafından yüzme ve pilates haricinde tüm sporların (yürüyüş ve bisiklet dahil) yasaklanması sebebiyle bir türlü kaymaya cesaret edememiştim.

 

Geçtiğimiz dönemde bir doktorun, “dizlerini hiç antrenman yapmadan,ısınmadan çok zorlarsan problem olabilir tabi ama yaşın daha genç kızım, istediğini yap.” demesi üzerine aklım çelindi tabi ki.

 

Geçtiğimiz haftalarda, Atlas’la birlikte sırf o kar görmüş olsun diye, günübirlik Kartepe’ye çıkmış ancak çok soğuk ve tipi nedeniyle çocukcağız bile sınırlı süre karla haşır neşir olabilmişti. Zaten oğlumu bırakıp, tek başıma çıkıp kaymam da pek mümkün değildi.

Bir kaç hafta sonra, daha önce sadece 1 kez kayak yapmayı denemiş arkadaşımla, ani gelişen bir programla kaymaya gitmeye gitmeye karar verdik. Akşamın bir saati, ertesi gün gitmeye karar verince en uygun yer Kartepe oldu.

 

Ama peşinen söyleyelim, genel olarak herkesin memnuniyetsiz olduğu bir kayak merkezi. Bizim için iyi oldu, hem İstanbul’dan hemencecik gittik hem de acemi olduğumuz için beklentimizi karşıladı. Ama bizdeki izlenimine sorarsanız, işletme oldukça kötü.

Kartepe’ye Nasıl Gidilir?

 

İstanbul’dan arabayla 1,5 – 2 saatte Kartepe’ye varabiliyorsunuz. Gerçi kar yağışının olduğu günler ve sabah erkenden gitmeyip öğlene kalırsanız kayak merkezinin girişine 4-5 km kala kuyruk oluşuyor ve oldukça uzun bir süre beklemeniz gerekebiliyor.

 

Şayet arabanız yok ise veya araba kullanmak istemiyorsanız, bir çok günübirlik tur organize eden firmalar var onlarla da gidip gelebilirsiniz.

 

Kendi aracıyla gidecekler için otopark ücretlerini de yazalım:

 

Motorsiklet: 20 TL

Otomobil: 30 TL

Minibüs: 80 TL

 

Konaklamak isteyenler için;

 

Konaklamak için tek bir otel var, o da The Green Park Hotel Kartepe – kalmadığımız için bir fikir söyleyemeyeceğim. Bana kalırsa, eğer kayak için konaklamalı bir seyahat planlıyorsanız, Kartepe pek ideal bir kayak merkezi değil.

Yeme – İçme

 

Kayak Merkezi’nin olduğu bölgede otel haricinde bir çok cafe-restoran bulunuyor ama bana kalırsa, o şık gibi görünen restoran bile kalitesiz ürünler sunuyor. Bence mümkünse yemek yemeyin 🙂 En kötü ayak üstü bir şeyler atıştırın, hatta yanınızda götürün. O saçma restoranda yiyeceğime sucuk-ekmek yiyeyim derseniz o da 30 – 35 TL’den aşağı değil.

 

Tuvaletlerin paralı ve deli gibi kuyruk olması konusunda söyleyecek laf bile bulamıyorum tabi 🙂

 

Bebeği olanlar için: O yemek yediğimiz görüntüsü güzel, yemekleri kötü restoranın çalışanları da bir o kadar kötü ve ilgisizdi. Atlas’ın bezini değiştirmek için yer var mı diye sordum. cevap “yok, tuvalette değiştirin” oldu. Orada alt değiştirme yeri var mı diyorum, “yok, makyaj masası var, aynanın önünde değiştirin” dediler. Aynanın önü dediğiniz kapının hemen yanı ve dışarıda tipi var! Olmaz asla, çocuk üşür, şurada misafirlerinizin olmadığı köşede bir sandalyede değiştirebilir miyim dedim, “hayır” dediler. En sonunda çırpınışlarımı ve tepkimi gören bir görevli, görevlilerin odasında değiştirebileceğimi söyledi. Zaten sigara içilmekten deli gibi kokan ve duman altı olmuş o odada, bildiğiniz derin dondurucu üzerinde oğlumun altını değiştirmek zorunda kaldım. En hızlı alt değiştirme yarışması onur ödülü benim bundan sonra!

Kayak malzemeleri nereden alınır?

 

Biz daha ucuz olacağını düşündüğümüz için, yukarı çıkmadan önce Maşukiye’den kiraladık. Araştırdığımız kadarıyla bir çok kişi Penguentepe firmasından memnun kalmış. Zaten en çok onun ve Kardan Adam’ın adını duymuştuk bu nedenle Penguentepe’den almaya karar vermiştik. Ancak gittiğimizde biraz geç saate kaldığımız için bana uygun ekipman kalmadığını ve yan mağazadan satın alabileceğimizi ilettiler. Biz de önerdikleri mağazadan yani Kartepe Kayak Kulübü’nden kiraladık.

 

Kıyafetler için parça başı 25 TL/gün, kayak ekipmanları için de toplam da 50 TL/gün şeklinde para ödedik. Eldiven satın alıyorsunuz. Onun dışında gözlük, kask vs de kiralanabiliyor. Yalnız bazı kayak pantolonları yamalıydı o da aklınızda dursun. Geç saate kaldığımız için de fazla malzeme kalmamıştı. Biz bir sıkıntı yaşamadık ama iyi kötü bir şey diyemeyeceğim. Siz araştırıp istediğiniz yerden kiralayabilirsiniz.

 

Yukarıda kiralamak isterseniz; kayak fiyatları 60 TL ve üzeri, snowboard ise 120 TL ve üzeri civarındaymış.

Biz 2020’de gittiğimizde “Kartepe Kayak Merkezi Pistleri ve Skipass ücretleri” şu şekildeydi:

 

Hafta sonu

Tam gün sınırsız skipass 150 TL

Yarım gün (13:00’ten sonra) 120 TL

Kısa Tur: 30 TL

Uzun Tur: 50 TL

 

Hafta içi

Tam gün sınırsız skipass 120 TL.

Kısa Tur: 25 TL

Uzun Tur: 45 TL

 

Bu arada sömestr tatilinde de hafta sonu tarifesinin uygulandığını (!?) belirtelim.

 

Kart depozito ücreti ise 20 TL, gün sonunda teslim edip, depozitoyu geri alabiliyorsunuz.

 

2021 itibariyle Kartepe SkiPass fiyatları:

 

Hafta içi – hafta sonu farketmeksizin şu şekildeymiş:

 

Tam gün:170 TL

Yarım gün:140 TL

Uzun Tur: 70 TL

 

Biz öğlen gittiğimiz için yarım günlük skipass aldık, 3 kere tepeye çıkıp kaydığımız, 1 kez de dönüş için kısa mesafeli teleferiği kullandığımız düşünülürse daha uyguna gelmiş oldu her türlü 🙂

 

Unutmadan geçmeyelim, pistler saat 09:00 gibi açılıyor ve 17:00’de kapanıyor.

Kaç tane pist var?

 

Dürüst olmak gerekirse, biz sadece tek bir tepeye çıktık (3 kez) ve yalnızca oradan kaydık. Sebebi ise ilk kez kayak yapacak olmamız. Ama ben size bize verilen kağıtta yer alan ve tüm pistleri gösteren haritayı hemen burada paylaşıyorum.

Toplamda 3 tane tepe var. Geyik Alanı, Karlıktepe ve Kartepe. Toplam pist uzunlukları ise 400 ile 3500 m arasında değişiyor. Toplam pist sayısı ise 12. Bunun 1 tanesi çok kolay (yeşil), 4 tanesi kolay (mavi), 5 tanesi zor (kırmızı) ve 2 tanesi ise çok zor (siyah) pist. Başka pistleri denemek isteyenlerden duyduğumuz kadarıyla bir çok pist kapalıymış.

 

Çok kolay dediğimiz pist çok kısa ve sadece yeni başlayanların kaydığı pist. Çok çok kalabalık, düşen düşene, biz telesiyeje gitmek için oradan, o da yalnızca 1 kez kaydık.

 

Skipass’leri alırken bize önerilen (ilk kez kayacağımız için) Geyik Alanı Tepesi’nden kaymamızdı. Nitekim biz de öyle yaptık. Başka hiç bir pisti ve hiç bir yeri deneyimlemediğim için yorum yapamam ama bizim kaydığımız pist bana öyle aşırı kolay yada güzel bir pist gelmedi. Bir kere eni çok dar, sürekli keskin virajlar var. Hani virajı alamasan uçuruma gidecekmişsin gibi 😮 Üstelik burası sorulduğunda önerildiği için kalabalık, sürekli düşenler var ve kayarken onlara çarpmamak için kendiniz düşebilirsiniz.

 

Bu arada telesiyej için sürekli uzun bir kuyruk bekliyorsunuz, Geyik Alanı Tepesi’ne çıkmak bile baya uzun sürüyor, onu da belirteyim.

 

Bu kısmı benim gibi ilk kez deneyeceklere ayırmak istedim…

 

Öncelikle eğer yeterli vaktiniz varsa, ders almanız daha iyi olabilir. Bizim gibi konuya pat diye dalmaktan iyi olabilir. Biz sadece yolda trafikte iken bir kaç video izledik. Nasıl kayarız, nasıl yavaşlar nasıl dururuz. Kayak takımlarını nasıl giyeriz bunlara baktık. Beraber gittiğim arkadaşım yalnızca 1 kez ders almış, o da pek bilmediği için, dedik yaparız bir şekilde.

Gittik ders almadık, skipass aldıktan sonra önce şu çok kolay pistten telesiyeje yani Kadıkonağı denen kısma geldik kayarak. Sonra da telesiyejle ver elini Geyik Alanı Tepesi.

 

Bu arada aşırı sis ve bir de rüzgar vardı. Kalabalıkta sürekli birilerine çarpacağım diye çok endişelendim yalan yok, kaç kere düşme tehlikesi atlattım. Hatta snowboard yapan biri bana çarptı birlikte biraz ilerledik, sonra nasıl olduysa ikimiz de düşmeden yırttık:)

 

Kayak takımlarının kalitesi ile mi alakalı bilmiyorum ben giyerken biraz zorlandım, çok zor oturdu benim ayakkabılarım.

 

Kayma kısmında ise şu meşhur kar sapanı hareketi yetti de arttı, kar sapanı ile, duramadığım yerlerde ise sağa sola dönerek yavaşladım ve durdum. Bu arada buz pateni ve paten kayabiliyor olmamın bana avantaj sağladığını da düşünüyorum.

 

Özetle kayarken hiç düşmedim. Sadece 1 kez, o da durmuş, arkadaşımı bekliyorken :)) Şöyle ki, baktım arkadaşım yanıma geldi, durduğum yerden geri geri gelip kayayım tekrar dedim ve geri geri gelirken düştüm.

 

Çıkarılacak ders: Geri geri gitmeye çalışmayın 🙂

 

Sadede gelirsek; Ben ilk kez kaymayı denediğim için, çok mutlu oldum, güzel bir deneyimdi ama bir daha Kartepe’ye kaymaya gider misin deseniz mecbur kalmadıkça tercih etmem ve günübirlik değil konaklamalı bir kayak tatili çok daha keyifli, neşeli ve rahat geçebilir bundan eminim. Araba kullan, trafiği çek, telesiyej sırasında bekle, yukarı çık, kay, vaktin az diye oyalanmadan, dinlenmeden üst üste kay, sonra o yorgunlukla tekrar araba kullan pert oluyorsunuz arkadaşlar :)))

 

Hikayelerimi ve videoları merak edenler buraya tıklayabilirler 🙂

 

Herkese keyifli tatiller diliyorum.

 

Bonus: Kısa Kartepe Video’muzu aşağıdan izleyebilirsiniz.

 

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir