DENEYİMLER VE SEYAHATLAR

2 aylık bebekle ilk uzun araba yolculuğu

Atlas’ın doğumundan itibaren sürekli arabaya koyup şehir içinde bir yerlere gittik. Ancak 1-2 saatlik kısa sayabileceğimiz yolculuklar haricinde ilk uzun yolculuğumuzu Atlas henüz 2 ayını doldurmadan evvel yapmıştık. Doğum izninde olmamı fırsat bilerek, üstelik Atlas’ın daha rahat, açık havada bol oksijenle ve iyot kokularıyla büyümesinin ona iyi geleceğini düşünerek İstanbul’dan Assos’a doğru yola çıktık.  

 

Normalde 5,5 – 6 saat gibi bir sürede tamamladığımız yolu bebekle kaç saatte tamamlayacağımız bizim için merak konusu idi. Üstelik Atlas en geç 2 saatte bir emiyordu ve bu da yol boyunca sürekli emzirme molası vereceğimiz anlamına geliyordu.

 

Tek şansımız çoğunlukla Atlas’ın arabada uyumasıydı. (Ki Atlas sonraki aylarda arabada çok nadir uyumaya başlamıştı.) Çıkış saatimizi de özellikle Atlas’ın gece beslenmesinden sonra tekrar yattığı saate denk getirmek daha avantajlı olur diye düşünmüştük. Böylece Atlas’ın sabah kalktığı saatlere kadar biz biraz yol almış olacaktık. Tabii ki Atlas’ın gece emmek için uyandığı standart bir saat  olmadığından, kaçta çıkacağımız biraz sürpriz olacaktı.

 

Bir diğer konu da yanımızda gidecek eşyalardı. Benim azıcık aldığım eşyaya karşın, Atlas’ın bezleri, ıslak mendilleri, kıyafetleri, arabası, yatağı, ıvırı zıvırı derken dünyanın eşyası olduğunu fark edince, sabaha karşı uğraşmamak ve Atlas uyanınca hemen emzirip yola çıkmak adına her şeyi akşamdan arabaya yerleştirdik.

 

Tüm bunların sonunda geriye kalan tek şey, Atlas uyandıktan sonra yola çıkmaktı.

 

Şansımıza tam da istediğimiz saatlerde, 4:30-5:00 sularında Atlas uyandı ve emzirdikten sonra yola çıktık.

 

Genelde o saatte uyandığında geri yattığı için, yola çıktıktan kısa bir süre sonra uykuya daldı ve uyandığında saat 8’e geliyordu. Biz de zaten kahvaltı için mola verecektik, böylelikle hem bizim hem Atlas’ın karnı doyduktan, hem de Atlas’ın altı değiştikten sonra tekrar yola koyulduk.

 

Belirtmeden geçemeyeceğim, seyahatlerde en çok zorlandığım şeylerden biri, bebek bakım odası olmayan yerlerde, arabanın içinde Atlas’ın altını değiştirmek.

 

Artık eğer ki alt değiştirmek için bir yer yoksa, arabanın arka koltuğunda alt değiştirme mücadelesi vermek yerine üşenmeyip kendisini bebek arabasına koyuyorum ve orada alt değiştiriyorum ve çok daha rahat olduğunu söyleyebilirim.

 

İlk moladan sonra, saat 9:30 gibi feribota binene kadar uyudu uyandı biraz mızıldandı ama çok da sorun çıkarmadı.

Vapura bindiğimizde ise, acayip meraklı şekilde etrafı seyretmeye başladı. Ardından hemen karnını doyurduk ve altını değiştirdik. Vapur yolculuğunun ardından tekrar arabaya bindik ve bir daha durmadan yazlığa kadar gidebildik. Arada uyudu uyandı ama çok da sorun çıkmadan yolculuğu tamamlamış olduk.

 

Atlas büyüdükçe, araba yolculuklarımız da değişir oldu. Mesela artık arabada eskisi kadar uyumuyor, bazen inanılmaz huysuzluk yapabiliyor. O yüzden her daim sabah yolculukları daha avantajlı bizim için.

 

Örneğin 3 aylıkken bir akşam üstü karnını doyurup yola çıktık, planımız uyku saatine yakın çıkıp yolda uyumasını sağlamaktı, ancak umduğumuz gibi olmadı. Uyumamak bir yana ortalığı inletti ve o kadar çok ağladı ki, yola çıkalı yarım saat olmamıştı ki bir benzincide durup sakinleştirmek için önce emzirip sonra da uyutmak için uzunca bir süre kucağımda sallamak zorunda kaldım. Ancak uyuduktan ve koltuğuna koyduktan sonra yola devam edebildik.

Atlas büyüdükçe gündüz uykuları azalıyor haliyle yolda daha çok uyanık kalıyor ama etraftaki her şey daha çok ilgisini çektiğinden, acıkmadıktan sonra pek huysuzlanmıyor.

 

Muhakkak yanımızda sevdiği oyuncakları yada ilgisini çekeceği bir şeyleri bulunduruyoruz ki huysuzlandığında dikkatini dağıtabilelim.

 

Özetle hazırlığımızı önceden yapıyoruz, mümkün olduğunca uyku saatlerinde yola çıkıyoruz, emzirme zamanı geldikçe ve altını kirlettikçe durabileceğimiz ilk yerde durup emziriyor ve altını temizliyoruz, terini sık sık kontrol edip gerekirse değiştiriyoruz ve oyalamak için değişik oyuncaklarını yanımıza alıyoruz. 

 

Belirttiğim gibi zaman geçtikte yolculuklar daha rahat olsa da, bebeklerin sağı solu belli olmuyor. Biraz da şans işi yolculuğun ne kadar kaliteli geçeceği 🙂

 

Bol seyahatli, bebeklere bol uykulu günler dileriz 🙂

 

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir