2-6 Aylık Bebekle İlk Deniz Tatili: Yanımıza Neler Aldık?
2-6 Aylık Bebekle İlk Deniz Tatili: Yanımıza Neler Aldık?
Herkese Merhabalar;
Haziran başı itibariyle Atlas ile birlikte yazlığa gidip, yazı bir kaç hafta dışında deniz kenarında geçirdiğimizden, deneyimlerimizi sizinle paylaşmak istedik. En çok neleri kullandık, neleri neredeyse hiç elimize almadık, keyifle paylaşmak istedik.
Öncelikle belirtmek isterim ki bizce yazlığa gitmekle bir pansiyona/otele gitmek arasında pek bir fark yok. Bu dönemde zaten sadece anne sütü aldığından ekstra bir hazırlığa yada ev düzenine ihtiyaç duymuyorsunuz.
Atlas akşamları ve öğlene kadar olan uykularını genelde evde uyudu. Ancak bunun sebebi bizim bu şekilde olmasını istememiz değil, genel olarak denize öğlen veya daha sonra gitmemizle alakalı. Evin toparlanması, kahvaltıydı vs derken zaten öğleni buluyorduk. Öğlen itibariyle de Atlas’ın ihtiyacı olan deniz simidi, bezleri, yedek bir iki kıyafet, güneş kremi, emzirme önlüğü, önlük, ağız bezleri, emzik, bir kaç oyuncak ve bir iki tane müslini yanımıza alarak denize iniyoruz. Tabi ki muhakkak arabası da bizimle birlikte. Atlas deniz kenarında iyot kokusu, hafif esen rüzgar, bol oksijen derken zaten arabasında güzel güzel uyuyor.
Akşamları da dışarıda yemek yediğimiz günlerde bizim ihtiyacımız olan 3 şey; 2 adet müslin yada ince bir örtü, pusetinin sinekliği ve sinek kovucu sprey.
Bu arada biz sinek kovucu satın almadık. Çünkü doktorumuz kullanabilirsiniz dese bile çok kimyasal bulduğumuzdan birilerinden duyduğumuz ve internette de bir çok sitede yazan bir tarifi sprey şişelere doldurup Atlas’a sürmeyi tercih ettik.
Çok kimyasal var derken, aslında aşırı hassas olduğumuz düşünülmesin ama bir çok bebek markasının sinek kovucunun üzerinde bile belli bir aydan önce kullanılmasını çok önermemeleri de bizim için belirleyici sebep oldu.
Sinek kovucu tarifi şu şekilde (Bir çok yerde olduğu için kaynak belirtemiyorum):
100 mL votka, 1 çay kaşığı vanilya (Aktardan alınacak – kg fiyatı pahalı ancak ben 100 g almıştım o bile çok uzun süre gider. Belki 20-30 g alsanız bile yeterli olabilir, 15 damla limon yağı, 15 damla okaliptus yağı
Hepsini karıştırıp bir şişeye boşaltıyorsunuz. Hepsi bu kadar 🙂
Sanıyorum ki direkt metil alkol kullanmak yerine votka kullanmalarının sebebi biraz daha seyreltik bir çözelti olmasını istemeleri…
Biz bunu her akşam Atlas evin içinde de olsa dışarıda da olsa sürdük, dışarıda mutlaka belli saatten sonra sinekliği kullandık ve Atlas’ı genel olarak 2-3 haftada bir çok dikkatsiz olduğumuz yada çok ot olan yerlerde sineklerin ısırması dışında hiç yemediler diyebilirim. Tabi ki gece park yatağında da sinekliğin takılı olmasının etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Gelelim deniz kenarında neleri kullanıyoruz, neleri pek kullanamadık. Ürünler hakkında detaylı bilgi almak isterseniz, ürün isimlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz, hepsini linklemeye çalıştım.
Atlas Assos’ta yazlığa ilk geldiğinde tam 2 aylıktı. Bu bölge hem rüzgarı bol hem de suyu Temmuz Ayı hariç genellikle soğuk olan bir bölge. Bu nedenle her seferinde deniz kenarında Atlas’ın havlusu, mayo bezi ve mayosu ile inmemize rağmen sadece ayaklarını suya sokmakla yetinebildik.
Bir kaç günün sonunda çözüm olarak, büyük boy bir şişme havuz aldık ve bu havuzu ya evde ılık su ile doldurduk yada bizce çok daha sağlıklı bir yöntemle yani deniz suyunu içine doldurup güneş altında ısınmasını bekledik ve Atlas’ı bu şişme havuzda suya soktuk.
Şansımıza Atlas denizi/suyu seven/sevecek bir çocuk çıktı tabi bu havuz ona yüzme şansı vermiyor sadece serinlemesine yardımcı oluyordu. Üstelik henüz kendi başına oturamadığı için bizim sürekli onu destekleyerek yatay pozisyonda oturtmamız gerekiyordu.
Belki kendi başına oturmaya başladığı dönemde yanına bir kaç oyuncakla birlikte oturtabilir ve keyifle oyun oynamasını izleyebiliriz ama 3. ay itibariyle bu havuzu bir daha hiç şişrmedik bile.
Biz e-bebek gibi mağazalarda da, marketlerde vs de de satılan Intex’in havuzunu aldık. Bizimki bagajda oltaya takılıp bir kademesi patlayınca çareyi yama yapmakta bulduk. içinden bir tane yama çıkıyor ki iyi ki çıkmış 🙂
Elimize geçtiğine en çok sevindiğimiz, en çok kullandığımız ve çok da memnun kaldığımız bir simit bu. Özellikle Atlas’ı denize sokarken, dalga geldi, kafası suya girdi, ağzına su kaçtı, elimden kaydı…vs gibi tüm dertleri uzaklaştırdığı için acayip yardımcı oldu.
Atlas’ın 3 ayının dolmasına günler kala, Swimtrainer’ın bu 3 ay -4 yaş arası kırmızı renkli olan simidini kullanmaya başladık. Önce ayaklarını biraz suya sokup suya alıştırdıktan sonra gövdesini de yavaş yavaş suya sokuyor, sonrasında da bu simide yerleştiriyorduk. Simidin en önemli özelliği, bebeği oturtmadan aslında yüzer bir pozisyonda güvenlik kililtlerini kapayıp onu suya bırakmanız. Bu simit ile bebeğinize dokunmadan yüzmesine izin verme fırsatınız var, Atlas’ı dalgalı olduğu dönemlerde sokmamıza rağmen hiç bir şekilde kafasının, ağzının suya girme gibi bir durumu olmadı, üstelik de bu simidin ters dönerek bebeğin/çocuğun boğulma ihtimali de yok denecek kadar az.
Eskiden hatırlarsanız kolluklar, simitlerin kenarları hep kollarımızı vs keserdi, bu simidin hiç bir yerinde vücudunu kesecek sert kısımlar yok ve vücudunu tahriş edecek bir malzeme kullanılmamış.
Bu arada söylemeden geçmeyelim, 2 ayrı katmanı ayrı ayrı şişirildiği için bir taraf patlasa bile diğer taraf hala şişik kalıyor. Askıları bebeği/çocuğu tutarak ekstra bir güvenlik sağlıyor diyebiliriz. Tabi ki biz hiç bir şekilde Atlas’ın bizden uzakta durmasına müsaade etmeden yüzdürdük. Bu simitle birlikte halinden ne kadar memnun üstteki fotoğrafta görebilirsiniz 🙂
Bu gözlüğü yazlığa 2. kez gelmemizden önce tesadüfen Decathlon’da görüp aldık ve çok çok memnunuz. Camları çok koyu görünse de aslında görüşü oldukça iyi. Atlas bu gözlükten hiç rahatsız olmuyor ve çıkartmaya çalışmıyor. Zaten arkasında lastiği yüzüne oturması ve sürekli düşmemesi için iyi düşünülmüş. Tamamı tek parça plastikten olduğu için herhangi bir şekilde zarar verme ihtimali yok gibi bir şey., üstelik esnek. Bazen siperli şapkalar büyük gelip rahatsız ediyor veya yeterli miktarda gözlerini korumayabiliyor. İşte tam bu noktada biz her denize girişinde bu gözlüğü mutlaka taktık.
Aslında gözlük 6- 24 ay arası için yapılmış ama biz 3 aylık olduğu zamanlarda da taktık ve yüzüne oldu. Zaten decathlon’da almadan önce denemiş ve öyle almıştık. Bu arada stanbul’a geldiğimizde de çok güneşli havalarda keyifle kullandık. Uzun bir süre daha da esnek yapısı sayesinde kullanmaya devam edeceğiz gibi duruyor.
Bu şapkayı ilk aldığımızda oldukça büyük geliyordu, o nedenle tersini çevirip kullanıyorduk. Atlas’ın başka bir şapkası olmasına rağmen, o dönem hem o şapkadan hoşlanmayıp mızıldadığı hem de bu şapkanın UV korumalı olması ve enseyi de koruması sebebiyle tercih ettik. Denizde kullanmak için de çok uygun.
Aslında bu Tişörtler de 6 ay itibariyle kullanılıyor. Çocuğun tenine çok fazla kimyasal değmesin onun yerine bu tişörtle UV ışınlarından korusun düşüncesiyle satın aldım. Bir kaç kere giydirdim ama sanki çocuk denizdeyken onu üşütme ihtimali daha çokmuş gibi gelmeye başlayınca bir iki sefer sonrasında bu tişörtü kullanmamaya başladım. Bana sorarsanız çocuk oturmaya, oyun oynamaya yada yürümeye başladığında çok çok yardımcı olabilecek bir ürün ki seneye yaşına uygun olan bedenini mutlaka alacağım gibi duruyor. Ancak 5- 15 dk denize sokacağız diye bu tişörtü giydirmeye çalışmak, aman üşüdü mü diye endişelenmektense güneş kremi sürmeyi tercih ettim.
Mayo:
Ben çocuğumu denize çıplak sokmam muhakkak mayo bezlerle sokarım ancak onu da direkt kullanmam, mayo içine giydiririm diye düşünenlerdendim. Bu mayoyu çok beğenerek H&M’in online sitesinden almıştım.
Ta ki Atlas’ı özellikle de havuzunda suya sokana kadar 🙂 Bu da aynı Tişört gibi bu dönemde çok kullanışlı olmayan eşyalardan biri oldu, hatta neredeyse hiç kullanmadım diyebilirim. Seneye de mayo alır mıyım tartışılır ama küçücük veletlerde bile inanılmaz sevimli durduğu bir gerçek :))
Güneş Kremi:
Doktorumuzla konuştuğumuzda güneş kreminin 30 -50 faktör çok farketmeyeceğini, ayrıca herhangi bir marka alabileceğimizi söyledi. Biz de eczaneye gittiğimizde yine de dayanamayıp 50 faktör Bioderma Photoderm Kid SPF 50+ güneş kremini aldık. Ben sanıyordum ki çocuğu her dakika kremleyeceğiz, kremlemeden ayağının ucunu bile güneşe göstermeyeceğiz. Ancak iş öyle olmadı. Zaten Atlas genelde güneşe sadece denize gireceği sırada çıkıyor. O nedenle de denize çıkmadan önce bacaklarından ziyade direkt güneş ışığı alan omuzları, sırtı, göğsü ve kollarına sürüyorum sadece.
Zaten raf ömürleri genelde 2 yıl ve 2 yılda da bitecek görünmüyor. Bizim gibi aman biter diye düşünüp 100 ml’lik paketlerde almak yerine küçük boylarından almanızı öneririz. Bizim kremin çoğu hala duruyor 🙂
Mayo bez:
e-bebek’ten alışveriş yaparken mutlaka almam lazım çocuğu çıplak sokmayayım diyerek Prima’nın mayo bez’ini almıştım. Bu bezi kullandığımız sıralarda atlas hiç tuvaletini yapmadığından deneyimleme şansım olmadı ama şu sıralar onu giydirmek yerine çıplak sokmayı tercih ediyoruz. Henüz çıplak sokmamıza rağmen neyseki bizi utandıracak bir harekette bulunmadı 🙂
Tüm bunların yanı sıra bir kaç şey daha belirtmek istiyorum. Herkesin çocuk yetiştirme stili elbet farklıdır ama ben deniz kenarında ağlatıla ağlatıla denize sokulan çocukları gördükçe içim gidiyor. Biz hiç bir zaman ağlatarak denize sokmadık. Eğer üşür gibi olur veya istemiyor gibi olursa hemen sudan çıkardık. Hava soğuksa kurulayıp giydirdik, yok eğer mızmızlandıysa bir kez daha denedik ama alıştıra alıştıra.
Denizden çıkarır çıkarmaz havluyla kurulayıp gölgeye alıp üstünü kuruladık ve giydirdik. En çok suda olan yeri ayakları olduğu için sudan çıktıktan sonraki 10-15 dk ayağına çorap giydirdim veya müslinle sararak ısınmasını sağladık. Onun dışında normalden fazla giydirmedik, o çorabı da çok uzun süre ayağında tutmadık.
Deniz soğuk olsa bile o gönüllü olduğu sürece ama kısa ama uzun süre suya soktuk, sadece çok rüzgarlı havalarda çarpılmasın diye sokmadığımız günler oldu, o kadar.
Tatilimiz şimdilik keyifli geçiyor, hep de keyifli olması dileğimizle.
Gönlünüzden nasıl geçiyorsa öyle yapmanızı ve bebeğinizle birlikte şahane bir tatil geçirmenizi dilerim.